Abitur (Lise diploması alınan olgunluk sınavı)
"Yüksekokulda okumaya hak tanıyan mezuniyet derecesi" bir üniversitede veya meslek yüksekokulunda öğrenime başlamaya hak tanır. Almanya'da 2013 yılında 370.600 öğrenci sınavları kazanabilmiştir. 60'lı yılların başında öğrencilerin sadece yüzde 7'si lise diploması alabilirken, bugün bunun yaklaşık altı katı daha fazla öğrenci bunu başarmaktadır, yani: 2012 yılında bu oran yüzde 42 olarak gerçekleşmiştir. Ödevler 16 eyaletten 15'inde Eyalet Eğitim Bakanlığı tarafından merkezi olarak verilmektedir. Sadece Rheinland-Pfalz eyaletinde branş öğretmenleri, branş planlamacıları tarafından kontrol edilen lise olgunluk sınavı ödevlerini vermektedir. 2016/17 ders yılından itibaren tüm eyaletler Almanca, matematik, İngilizce ve Fransızca ödevleri için ortak bir havuza erişim yapabileceklerdir. Bu, → Kultusministerkonferenz (Eyalet Eğitim Bakanları Konferansı) tarafından 2012 yılında kararlaştırılmış bulunmaktadır. Geçtiğimiz ders yılında Bavyera, Hamburg, Mecklenburg-Vorpommern, Aşağı Saksonya, Saksonya ve Schleswig-Holstein eyaletlerindeki lise mezunları adaylarına, Almanca, matematik ve İngilizce'de kısmen aynı ödevler verilmiştir.
B
Bildungsstandards (Eğitim standartları)
Almanya'daki okullar için hedefler koyar: Çocuklar ve gençlerin 4. , 9. ve 10. sınıf sonuna kadar ve de lise diploması alana kadar hangi yeterliğe ulaşmış olmaları gerektiğini belirler. → Kultusministerkonferenz (Eyalet Eğitim Bakanları Konferansı) tarafından Ekim 1997 tarihinde alınan karardan bu yana Almanca, matematik ve birinci yabancı dilde şartlar ortaokul mezuniyeti için belirlenmiştir. Biyoloji, fizik ve kimyada ortaokul mezuniyeti için ülke çapında tek tip eğitim standartları vardır. Hedef, genel olarak daha üstün ve kıyaslanabilir bir verime ulaşmaktır. Bunda eyaletler, Berlin'de yerleşik "Institut zur Qualitätsentwicklung im Bildungswesen" (IQB) adlı enstitü tarafından desteklenmekte ve kontrol edilmektedir.
Bielefelder Screening (Bielefeld Taraması)
1999 yılında Bielefeld Üniversitesi'nde geliştirilmiş olan bu test yöntemi, okuma-yazma zorluğunun erken teşhis edilmesine hizmet etmektedir. Bu test, yaklaşık 30 dakika sürmekte olup, çocuğun okula başlamasından önce yapılmaktadır. Çocuklar, oyun şeklinde cümleler kurmak, tam olarak dinlemek veya uyak kurmak zorundadır. Tarama testi, genel olarak konuşma terapistleri veya okul psikologları tarafından yapılmaktadır.
Bilingualer Unterricht (İki dilli ders)
Branş dersinin bir yabancı dilde verilmesi anlamına gelmektedir. Almanya'da özellikle sınır bölgelerinde dersin Fransızca yapılması olağandır, derslerin İngilizce yapılması ise, ülke çapında söz konusudur. 2013 yılında Almanya'da 1500'den fazla okul, iki dilli eğitim vermekteydi.
Brückenjahr (Geçiş yılı)
Anaokulu ile ilkokul arasında çocuklar, bu geçiş yılında okula hazırlanmak üzere özel bir teşvik görmektedir. Okul ile yüksek öğrenim arasındaki süreden de geçiş yılı olarak faydalanılır: seyahat, staj, sosyal veya ekolojik yıl amaçlı olarak.
Büchergeld (Kitap parası)
Her eyalette farklı miktarlarda alınmaktadır. Örneğin Berlin'deki anne-babalar, okul kitapları için yaklaşık 100 Euro ödemek zorunda olup, eyalet hükümeti ise, ilave masrafları ve bu ücretten muaf olan öğrencilerin masraflarını karşılamaktadır. Hamburg'da okul kitapları ücretsiz olarak kullanıma sunulurken, Aşağı Saksonya'da ise kiralanmaktadır: bunun ücreti, kitabın yeni fiyatının yüzde 30'u ila 60'sı arasında değişmektedir. Sosyal yardım alanlarda bu masraflar belediye tarafından karşılanmaktadır. Bavyera'da kitap parası, şiddetli protestolar üzerine uygulamadan kaldırılmıştır.
C
Chancengleichheit (Fırsat eşitliği)
Resmi olarak Alman eğitim sisteminde söz konusudur. Anayasa'ya göre, hiç kimse, kökeni yüzünden haksızlığa uğrayamaz, okula gitme ücretsizdir ve herkesin buna hakkı vardır. Gerçekte ise, başka hiç bir ülkede çocukların okuldaki başarısı Almanya'da olduğu kadar ailelerine bu derece bağlı değildir: örneğin üniversite mezunu olan anne-babaların çocuklarının liseyi bitirme şansı, üniversite mezunu olmayan işçi veya göçmen anne-babaların çocuklarına kıyasla üç kat daha fazla olurken, üniversiteye gitme şansları ise tam sekiz kat daha fazla olmaktadır.
D
Disziplinarmaßnahmen (Disiplin cezası)
Hem öğretmenler hem de öğrenciler için söz konusudur. Örneğin öğrenciler, dersten atılabilir veya en sert yaptırım olarak, okuldan atılabilirler. Okula sürekli olarak geç gelme veya özür göstermeksizin derse gelmeme durumunda öğretmenler de yazılı olarak ihtar alabilirler. Yine aynı şekilde para cezası verilebilir, maaşta kesintiye gidilebilir, maaş kategorisi düşürülebilir ve hatta - özellikle ağır suçlarda, mesela koruma altında bulunanın istismar edilmesi gibi - memurluktan atılabilir. Öğretmenlerin ezalandırılmasındaki en yaygın yöntem, haklarında olumsuz rapor verilmesidir.
Duales System (Dual Sistem)
Bu sistem, hem okulda hem de işletmede görülen meslek eğitimini kapsar: Okulda teori görülür, şirketlerde ise pratik yapılır. Bunun önkoşulu, bir staj yeri bulmaktır. Bitirme sınavı, zanaatkârlar odası veya sanayi ve ticaret odası gibi ekonomik birlikler tarafından yapılmaktadır. Sınavı kazanan öğrenci zanaatkârlıkta kalfalık diploması alır. Dual sistemde yüksek öğrenim yapmak da mümkündür: Meslek akademilerinde (BA) teorik eğitim meslek akademisinde, pratik eğitim ise bir şirkette görülür.
E
Elternrechte (Anne-babaların hakları)
Bireysel haklara, danışmanlık hizmeti alma, bilgilenme ve kararlara katılım hakları girmektedir: Anne-babalar, çocuklarının dersine girebilir veya çocukları hakkındaki belgeleri görebilirler. Anne-baba temsilcilikleri sayesinde anne-babalar, okulu ilgilendiren her konudaki haklarına ilişkin tecrübe sahibi olurlar. Planlanan önleme göre, okul veli kurulunun görüşü alınmalıdır, okul idaresi kararlarını velilere danışarak almak zorundadır ve hatta okul veli kurulu buna tam onay vermelidir.
Elternsprecher (Veli sözcüleri)
Her eyaletin okul yasasında öngörülmektedir. Bunlar, velileri temsil ederler ve anne-babalar, okul idaresi ve öğretmenler arasında bir köprü vazifesi görürler. Hak ve yükümlülükleri eyalete ve konuya göre farklılık göstermektedir; bunlar, danışman görevi üstlenebilecekleri gibi, sadece kararlara katılım hakkına da sahip olabilirler. Esasen, genel menfaatleri ilgilendiren her konuda okul idaresi tarafından bilgilendirilirler.
Elternwille (Velilerin isteği)
Eyaletlerin çoğunda çocuklarının hangi orta dereceli okula gideceğine anne-babalar karar vermekte iken, okul sadece danışman işlevini görmektedir. Buna karşın Bavyera, Brandenburg, Bremen, Saksonya ve Thüringen eyaletlerinde ise, çocuğun lise veya Realschule adı verilen orta dereceli okula gidebilmesinde öğretmenin vereceği tavsiye bağlayıcı nitelik taşımaktadır.
Extemporale (Hazırlıksız sınav)
Bu, Bavyera eyaletinde kullanılan bir terim olup, "Stegreifaufgabe" (küçük ödev), "Kurzüberprüfung" (küçük sınav) veya "Ex" (önceden haber verilmeksizin aniden yapılan hazırlıksız sınav) olarak da adlandırılmaktadır: Bu yazılı ve önceden haber verilmeksizin yapılan küçük sınavda, bir önceki derste (derslerde) işlenen konunun, öğrenci tarafından kâğıda dökülmesi gerekmektedir. Öğrencilerin her derse hazırlıklı olabilmeleri için çok tutulan bir yöntemdir. Sözlü notu sayılır. Diğer eyaletlerde buna genelde test adı verilir.
F
Förderschule (Özel eğitim okulu)
Buna Sonderschule de denmektedir. Bu okul Almanya'da örneğin körlük, zihinsel engellilik veya öğrenme bozukluğu türünden 11 farklı engel türü için mevcuttur. Dersler, öğrencilerin en iyi şekilde teşvik edilebilmeleri açısından özel olarak hazırlanmıştır. Bu okul türünü eleştirenler, BM Engelli Hakları Sözleşmesi'nde de öngörüldüğü şekilde, bütünleştirici ve dâhil edici bir eğitim sistemi istemektelerdir → Inklusion (Dâhil etme). Almanya'da öğrencilerin yaklaşık yüzde 4,8'i özel eğitim okuluna gitmektedir.
Freiarbeit (Serbest çalışma)
Radikal şekliyle, öğrencilerin konuları ve öğrenme yapısını serbestçe kendilerinin belirlemesi ve öğretmenin sadece derse eşlikçi ve danışman işlevini görmesi anlamına gelmektedir (
→ Freinet-Pädagogik (Freinet Pedagojisi), → Montessori
). Serbest çalışma, dar anlamda ve sürekli bir ders prensibi olarak değil de sadece ders planının bir parçası olarak, öğrencilerin, öğretmenin belirli bir konu hakkında hazırlamış olduğu malzemeler arasından seçim yapabilmeleri demektir ("ünite öğrenimi ").
Freie Alternativschulen (Serbest alternatif okullar)
Bu okullar serbest olarak adlandırılır, çünkü, devlet destekli okullar değillerdir.
→ Privatschulen (Özel okullar)
Freinet-Pädagogik (Freinet Pedagojisi)
Fransız reformcu pedagog çift Freinet'e dayanan radikal bir hamledir. Buna göre çocuklar, ders planına göre ders görmemeli, tersine, gündelik yaşamdan edindikleri tecrübelerini sınıfa taşımalı ve burada ele almalıdır. Sınıf toplantısında öğrenciler, önümüzdeki hafta nelerle uğraşacaklarını kendileri belirler.
G
G8/G9
Lisedeki lise diploması olgunluk sınavına kadar olan yılları belirtir. 2002 yılından bu yana batıdaki pek çok eyalette de bu süre 9 yıldan (G9) 8 yıla (G8) indirilmiş durumdadır. Ancak bir yıl içindeki haftalık saatlerin sayısı (KMK'nın direktifleri uyarınca lise diploması olgunluk sınavına kadar 265) ders malzemesi ve okul saatleri özellikle ortaokula bindirilecek şekilde aynı kalmıştır. Öğrencilerden, anne-babalardan ve öğretmenlerden gelen tepkiler, bazı eyaletlerde liselerin yeniden G 9'a dönmelerine yol açmıştır. Gesamtschule'lerde (orta dereceli karma okul) öğrencilerin lise diploması alınan olgunluk sınavına kadar (Abitur) 9 yıl zamanı vardır.
Ganztagsschule (Tamgün okul)
Bunlar, KMK'nın tanımlamasına göre haftada en az 3 gün ve günde en az 7 saat ders veren okullardır. Bu okullarda öğle yemeği verilmek zorundadır. Buna komple uygulamada tüm öğrencilerin, kısmi uygulamada ise bazı sınıfların veya aynı dönem öğrencilerden oluşan sınıfların katılması zorunludur. Açık uygulamada öğrenciler, sunulan olanaklara isterlerse katılabilirler. Bunun perde arkasında daha iyi verim tartışmaları ve daha fazla
→ Chancengleichheit (Fırsat eşitliği)
ile çalışan anne-babalar açısından çocuklara bakım ihtiyacı yatmaktadır. Artık okulların yarısından fazlası, yani 8000'in üzerinde okul, tamgün okul hizmeti sunmaktadır. Böylelikle tüm öğrencilerin yaklaşık üçte birini bünyesinde toplamaktadır. Bu güne kadar tamgün okula gitmek için yasal bir hak söz konusu değildir.
Gemeinschaftsschule (Karma okul)
Öğrencilerin 10. sınıfa kadar beraber okudukları ve pek çok okulun birleşmesinden meydana gelen okul türüdür.
→ integrierte Gesamtschule (Entegre orta dereceli karma okul)
Gesamtschule (Orta dereceli karma okul)
Çocuklar ve gençlerin hepsi aynı okula gider. Tüm öğrenciler entegre edildiğinden dolayı, Gesamtschule (Orta dereceli karma okul) veya Gemeinschaftsschule (Karma okul) son derece heterojendir. Uluslararası yaygındır ve bölünmüş okul sisteminin karşıtını oluşturmaktadır. Kooperatif veya ilave Gesamtschule'ler (orta dereceli karma okullar) çeşitli okul türlerini tek çatı altında sunmaktadır: Hauptschule, Realschule (orta dereceli okullar) ve Gymnasium (lise) aynı binada bulunmakta olup, birbirlerinden kesin şekilde ayrılmaktadır.
Grundschule (İlkokul)
Bu okul, neredeyse (özel eğitim okulu öğrencileri hariç) tüm öğrencilerin birlikte okuduğu tek eğitim kurumudur. Bu, normalde 4 yıl sürer. İlkokuldan yapılacak tavsiyeye göre öğrenci,
→ Sekundarstufe'ye (Ortaokul ve liseye) geçer (→ Elternwille (Velilerin isteği))
. Pek çok kırsal bölgede geçtiğimiz yıllarda çok sayıda ilkokul kapatılmak zorunda kalınmış olup, bu oran, Almanya'nın doğusunda 1995'ten bu yana yaklaşık yüzde 40 civarında gerçekleşmiştir.
→ Jahrgangsübergreifende Klassen (Yaş grubu ötesi sınıflar)
, küçük ilkokulların da ayakta kalabilmesini ve çocuklara evlerine yakın bir okul olanağını sunarak, bir alternatif oluşturmaktadır.
Grundschulempfehlung (İlkokulun tavsiyesi)
→ Grundschule (İlkokul)
Gymnasium (Lise)
Lise, daha derin bir genel kültür sunar ve en az 2 yabancı dil öğretir. Öğrencinin verimine ve eğilimlerine göre ağırlık noktaları belirlenebilir, mesela matematik-doğa bilimleri, yeni dil veya müzik dallarında. Lise
→ Abitur
(lise diploması alınan olgunluk sınavı) yapılarak bitirilir.
H
Hauptschule (Orta dereceli okul)
Bu okul temel genel kültür verir. 9. sınıfın sonuna gelindiğinde Hauptschule diploması, ilk okul diploması olarak alınabilir. Mezuniyete kadar olan haftalık ders saati, 146 saat ile Realschule'de olduğundan (en az 176 saat) daha azdır. Hauptschule diploması, → duales System (dual sistemde) meslek eğitimine hak kazandırır. 1945'ten önce doğan öğrencilerin yüzde 66'sı Hauptschule'den mezun olurken, bu oran bugün sadece yüzde 19'a düşmüştür. Düşük vasıflı bu öğrenciler, bir staj yeri bulmakta son derece zorlanmaktadır. → Sekundarstufe (Ortaokul ve lise)
Hochbegabung (Üstün zekâlılık)
Zekâ düzeyi (IQ) 130'un üzerinde olanlar, üstün zekâ sayılır. Bu ise, insanların sadece yüzde 2'sinde görülür. İnsanların yaklaşık yüzde 15'i ortalama zekânın üzerinde bir zekâ seviyesine sahiptir (IQ 115 ila 130 arasındadır). Üstün zekâlılık, yeteneklilik kavramından farklı olarak, sadece zihinsel yetilere işaret eder: üstün öğrenme yeteneği, çabuk kavrama, üstün hafıza gücü, mükemmel kombinasyon yeteneği ve problem çözme yeteneği.
Hyperaktivität (Aşırı aktivite)
→ Lernstörungen (Öğrenme bozuklukları)
I
IGLU
OECD'nin Uluslararası İlkokullararası Okuma Araştırması olup, uluslararası olarak PIRLS (Progress in International Reading Literacy Study) olarak anılır. Bu araştırma, her 5 yılda bir, 4. sınıfın sonundaki öğrencilerin okuma yeteneğini inceler. Almanya, araştırmaya katılan ülkeler arasında ilk üçte birlik dilimde yer alsa da, yine de ilk sıralarda gelenlerin oldukça altında kalmaktadır. 2016 yılında bir sonraki araştırma yapılacaktır.
Inklusion (Dâhil etme)
Almanya, 2009 yılında BM Engelli Hakları Sözleşmesi'ni yürürlüğe koymuştur. Buna göre gelecekte artık engelli ve engelsiz çocuklar ayrı ayrı okullara gitmek yerine, aynı okula gidecekler.
→ Förderschulen (Özel eğitim okulları)

J
Jahrgangsübergreifende Klassen (Yaş grubu ötesi sınıflar)
Bu, eskinin köy okullarını hatırlatmaktadır: Farklı yaşta öğrenciler birarada ders görürler. Küçükler büyüklerden bir şeyler öğrenirken, büyükler de kendilerinden küçük öğrencilerin sorumluluğunu taşımayı öğrenirler. Bu bireysel teşvik, şu açık ders tarzları ile bağlantılıdır → Freiarbeit (Serbest çalışma), ders planı, ünite öğrenimi veya projeler.
K
Konfessionelle Schule (Mezhep okulu)
→ Privatschule (Özel okul)
Kultusministerkonferenz (Eyalet Eğitim Bakanları Konferansı) (KMK)
Eğitim, eyaletlerin işi olup, bu konuda onlar söz sahibidir. O nedenle tek tip bir Alman eğitim sistemi yoktur. Eyalet Eğitim Bakanları Konferansı mesela karne ve diplomaların denkliğini kararlaştırır ve kalite standartlarına uyulmasını güvence altına alır.
L
Lehrmittelbefreiung (Ders araçlarından muafiyet)
→ Büchergeld (Kitap parası)
Lernstörungen (Öğrenme bozuklukları)
Otizm veya Asperger Sendromu gibi ağır gelişim bozukluklarının, çocukların akıllı olmalarına rağmen okumakta, hesap yapmakta veya yazmakta zorlandıkları öğrenme bozuklukları ile (disleksi, diskalkuli, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) karıştırılmaması gerekir. Öğrenme bozukluklarında öğrencilerin özel teşvik ihtiyacı ve okulların da teşvik yükümlülüğü doğmaktadır.
Lerntagebuch (Öğrenme günlüğü)
Günlük veya okul ve ders planlaması olarak da geçer. Öğrencilerin genelde haftalık olarak her ders için koydukları hedefleri tanımladıkları ve bu hedeflere ulaşıp ulaşmadıklarını yazdıkları günlüktür. Bunun yanında genelde sosyal öğrenmeye yönelik (Neler yolunda gitti? (Neler henüz yolunda gitmiyor?) ve öğretmenler ile anne-babaların yazacakları notlar için de sütunlar vardır. Bu, kendi başına, serbest öğrenmenin ve bireyselleştirilmiş dersin temelini oluşturmaktadır.
M
Mobbing (Psikolojik şiddet)
→ bkz. 94. sayfadaki makale (Heftverweis?)
Montessori
"Bunu benim kendi başıma yapmama yardım et!" Maria Montessori, bu düşünceden yola çıkarak, ilk "Montessori Çocuk Evini" kurduğunda, konsepti tüm dünyada duyulmuştu. O, çocukları birer şahsiyet ve birer yetişkin olarak görmekteydi. Çocukların bağımsız olarak düşünmeyi ve hareket etmeyi öğrenmeleri gerektiğinden yola çıkıyordu. Bunun en önemli temel taşı ise
→ Freiarbeit (Serbest çalışma)
idi.
N
Noten (Notlar)
Öğrencilerin verimini kıyaslamak ve verimi teşvik etmek için düşünülmüştür. 1964 yılında yapılan Okul Sisteminin Kolaylaştırılması Anlaşması'nın 19. maddesi ile okullara not uygulaması getirilmiş ve 1968 yılında yapılan Eyalet Eğitim Bakanları Konferansı'nda alınan kararda tanımlanmıştır: Pekiyi (1), öğrencinin verimi beklentilere üstün derecede uyduğu takdirde verilecektir. İyi (2), öğrencinin veriminin beklentilere tamamen uyduğu anlamına gelmektedir, Orta (3) ise, öğrencinin veriminin beklentilere genel olarak uyduğu anlamına gelmektedir. Geçer (4), öğrencinin veriminin gerçi tam yeterli olmadığı ama yine de beklentilere uyduğu anlamına gelmektedir. Zayıf (5), öğrencinin verimi beklentilere uymadığı ama temel bilgilere sahip olduğu zaman verilecektir. Kalır (6), temel bilgilerin bile kısa zamanda giderilemeyecek kadar eksik olduğu anlamına gelmektedir. → Pisa-Tests (Pisa testleri)'nde en iyi ülkelerden biri olan İsveç'te öğrencilere 8. sınıfa kadar not verilmemektedir. → Waldorfschulen (Waldorf Okulları) ile → Montessori-Schulen (Montessori Okulları) ve bazı ilkokul ve Gesamtschule'ler de (orta dereceli karma okul) notları kaldırmışlardır.
O
Offener Unterricht (Açık ders)
Her öğrencinin nerede, ne zaman ve hangi konuları ele alacağına kendisinin karar vermesine izin veren bir ders şeklidir. → Jahrgangsübergreifende Klassen (Yaş grubu ötesi sınıflar) → Wochenplan (Haftalık plan)
P
Pisa-Studie (Pisa Programı)
"Programme for International Student Assessment" (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) anlamına gelmekte olup, şimdiye kadar gerçekleştirilen en kapsamlı uluslararası kıyaslamadır ve OECD tarafından hayata geçirilmiştir. Bu araştırmada 15 yaşındaki öğrencilerin okuduğunu anlama, matematik ve doğa bilimleri derslerindeki verimi test edilmektedir. Araştırma, her 3 yılda bir yapılmaktadır. 2000 yılında alınan ilk sonuçlar, tam bir şok yaratmıştır: Alman öğrenciler tüm dallarda sadece orta düzeyde kalmıştır. O tarihten bu yana yapılan her araştırmada gözle görülür biçimde daha iyiye gitmişlerdir. Bir sonraki araştırmanın 2015 yılında yapılması planlanmaktadır.
Primarstufe (İlkokul)
→ Grundschule (İlkokul)
Privatschulen (Özel okullar)
Almanya'da öğrencilerin yaklaşık yüzde 10'u özel okullara gitmektedir. Özel okulların sahipleri genelde kiliseler olsa da, dernekler veya özel şahıslar da olabilir. Bunlar, devletin denetimine tâbidir ve - okul olarak kabul edilmeleri halinde - devletten mâli yardım alırlar. Okulun kendisi de genelde okul parası alır. Özel okullar genelde bir dini görüşe veya alternatif bir pedagojik konsepte dayalı eğitim verirler. Pisa sonuçlarının analizi, özel okulların mı yoksa devlet okullarının mı daha iyi olduğu yolunda çelişkili neticeler ortaya koymuştur.
Q
Quali (Vasıflı ortaokul diploması)
Qualifizierender Hauptschulabschluss (Vasıflı ortaokul diploması) sözcüklerinin kısaltmasıdır. Bu, Hauptschule'ye (orta dereceli okul) giden öğrencilerin iş piyasasındaki şanslarını arttırmaları için girebilecekleri ekstra sınavdır.
R
Realschule/Mittelschule (Orta dereceli okul)
Bu okul, meslek okuluna veya daha üst dereceli bir okula gitmeyi sağlayacak daha derin bir genel kültür verir. Orta dereceli okul diploması 10. sınıfı bitirdikten sonra alınır. Buna Realschulabschluss (orta dereceli okul diploması), Fachoberschulreife (teknik meslek okulu diploması), mittlere Reife (orta dereceli okul diploması), Qualifizierter (vasıflı Sekundarabschluss I (orta dereceli okul diploması I) veya mittlerer Bildungsabschluss (orta dereceli okul diploması) adları verilir. → Sekundarstufe (Ortaokul ve lise)

S
Sekundarstufe (Ortaokul ve lise)
Ortaokul ve lise (Sekundarstufe I) her tür okulda 5. - 9. veya 5. - 10. sınıfları kapsar: Hauptschule'den Realschule'ye, liseye ve Gesamtschule'ye kadar olmak üzere. Bu okullardan alınacak → Zeugnis (Karne ve Diploma), 10. sınıftan başlayan II. derece okullara (Sekundarstufe II) gitme hakkını tanır: → duales System (dual sistemde) meslek eğitimi amaçlı Hauptschule diploması, mittlere Reife (orta dereceli okul diploması), ayrıca tam gün okulda meslek eğitimi ve Fachoberschule (FOS), Berufsoberschule (BOS) ve Fachgymnasium gibi teknik okul, meslek okulu ve meslek liseleri.
Sitzen bleiben (Sınıfta kalmak)
Geçtiğimiz yıl yaklaşık 170.000 öğrenci sınıfta kaldı, bu rakam, tüm öğrencilerin yüzde 2'sini oluşturmaktadır. Okul hayatı bitene kadar aritmetik olarak 15 yaşındaki her 5 öğrenciden biri bir kez sınıfta kalmakta olup, bunların çoğu Bavyera'dandır. Bu rakam, devlete milyonlara, öğrencilerde ise özgüvenlerine ve başarılarına mâlolmaktadır: Hatta bunların verimlerinin, benzer derecede verimi düşük olan ama bir üst sınıfa geçenlerle karşılaştırıldığında daha da düştüğü görülmektedir. Sınıfta kalanların sayısının en az olduğu eyaletler Brandenburg ve Baden-Württemberg olmaktadır.
Stadtteilschule (Semt Okulu)
2010 yılından bu yana Hamburg'ta lisenin yanısıra yeni bir orta dereceli bir okul daha bulunmaktadır: Semt Okulu. Bu okul için
→ Gesamtschule (Orta dereceli karma okul)
ve
→ Hauptschule
ve Realschule (Orta dereceli okullar) 56 semt okulunda toplanmış olup, bu okullardan her tür diploma alınabilmektedir.
T
TIMSS-Studie (TIMSS Araştırması)
→ Iglu'ya eşdeğerdir: 4. sınıfı bitiren öğrencilere matematik ve doğa bilimleri derslerine yönelik yapılan ve aynı netice alınan uluslararası verim testi: Alman ilkokul öğrencileri ilk üçte birlik dilimde yer alsa da, ilk sıralarda gelenlerin oldukça altında kalmaktadır. Bu araştırma her 4 yılda bir yapılmakta olup, bir sonraki 2015 yılında yapılacaktır.
U
Underachiever
Türkçesi: Beklentilerin altında başarılı olan. → Hochbegabte (Üstün zekâlı) olmasına rağmen, sınırlarını zorlamayanlara denir. Bunun nedenleri çok çeşitli olabilir ve çocuktan, aileden ve/veya okuldan kaynaklanabilir. Beklentilerin altında başarılı olma durumu, genelde davranış bozuklukları ile beraber görülmekte olup, bu nedenle de söz konusu öğrenciler, kapasitelerinin çok altında kalan okullara gönderilmektedir. Üstün zekâlı çocukların yüzde 15'inden fazlası, beklentilerin altında başarılı olmaktadır.
V
Verweis (İhtar)
Bu, okul tarafından uygulanan bir disiplin cezasıdır: Yazılı ihtar (öğretmen tarafından) ve sert ihtar (okul idaresi tarafından) uygulamaları mevcuttur. → Disziplinarmaßnahme (Disiplin cezası)
W
Waldorfschule (Waldorf Okulu)
"Çocuğa derin bir saygıyla yaklaşın, sevgiyle büyütün ve zamanı geldiğinde özgür bırakın" diye nitelemişti antropozof ve Waldorf Okulları'nın kurucusu Rudolf Steiner (1861–1925) bu okulların prensibini. Bu okulların ders planı, yaratıcı güçleri teşvik etmek amacıyla, sanatsal derse büyük yer vermektedir. Ruhsal ve zihinsel yetenekler, eşit biçimde yanyana durmaktadır. Sınıfta kalmak yoktur, notlar da yoktur ama bunun yerine karakterize etme vardır. Öğrenciler, orta dereceli okul diploması (mittlere Reife), meslek yüksek okuluna (Fachhochschulreife) gitmeye hak tanıyan derece veya lise diploması (13. ders yılından sonra) alarak mezun olurlar.
Werkrealschule (Orta dereceli okul)
2010 yılından bu yana Baden-Württemberg'te şimdiye kadarki Hauptschule'ye eğer kesintisiz bir müfredat planı ile ortaokul-lise mezuniyeti sağlıyorsa ve aynı zamanda 9. sınıftan sonra Hauptschule diploması veriyorsa, Werkrealschule denmektedir.
Wochenplan (Haftalık plan)
Haftalık planla çalışma, bir tür
→ offener Unterricht (Açık ders)
şeklidir. Özü, öğrencilerin bir haftalık ödevlerini öğretmenleri ile planlamaları ve yapılandırmalarıdır.
Z
Zeugnisse (Karne ve Diplomalar)
Bir öğrencinin veriminin özetini oluşturur: yarıyılda, ders yılı sonunda ve okulu bitirdiğinde. Okuldan terk olanlara da, terk belgesi verilir. → Noten (Notlar) ve değerlendirmeler, Karne/Diploma Konferansı tarafından kararlaştırılır: Eyaletlerin çoğunda derslerin yanısıra öğrencinin çalışma ve sosyal davranışları da değerlendirmeye alınır.